ENTELEKTÜEL MASTÜRBASYON İyi Hissetme Bağımlılığı İçinde bulunduğumuz dönemde insanlar kendileri hakkında çok fazla bilgiye sahipler ama ne hikmetse bu bilme hali vadettiği huzuru getirebilmiş gibi görünmüyor. Kişisel gelişim kitapları, bilinçaltı çalışmaları, travma dönüşüm kampları, aile dizimi, psikoloji konulu diziler, kuantumundan thetasına bilimum uygulama… Bu tür çabaların insanın kendisini ve eylemlerinin arkasındaki mantığı…
Saatler boyunca başka saatleri bekleriz. Çürümenin Kitabı, Cioran Tam ZAMANını beklemek, başka YERde huzurlu olacağına inanmak, doğru KİŞİyle karşılaşıp sonsuza kadar mutlu yaşamayı ummak. İnsanın başka topraklarda yeşereceğine inanması, zamanının gelmediğini düşünmesi ve o özel kişiyi bir süre beklemesi, olası ve insanidir. Lakin doğal bir acıyı ızdıraba çeviren şeyin adıdır: BEKLEMEK. Değişim…
Elimizden acıyı çekenle kol kola girmekten başka bir şey gelmeyen acılar vardır. İnsan fiziksel ya da duygusal birçok acı çeker. Kimi acıların misafirliği çok uzun sürmez bir teselli ya da ilaç uzaklaştırır onları bizden. Ama bazı acılar var ki ne ilaç ne de teselli geçirmez onları. Hiç dinmeyen bir ağrı, taze bir kaybın yarattığı…
GÜVENSİZ BAĞLANDIĞIMIZI GÖSTEREN 4 ÖZELLİK Jude Cassidy (2001) güvenli bağlanan kişilerin ilişkilerinde görülen 4 temel özelliği şöyle sıralıyor: Şefkat ve ilgi verebilmek, Şefkat ve ilgi alabilmek, Hem yalnız hem birlikte olabilmek, İhtiyaçlarını müzakere edebilmek. Biz ise bu paylaşımda güvensiz bağlanma geliştirmiş kişilerin bu 4 özelliğe yaklaşımlarını ele alacağız. ŞEFKAT VE İLGİ GÖSTEREBİLMEK.…
NARSİSTİK AŞKIN EVRELERİ Cennetin en üst katından, cehennemin dibine yolculuk… Narsistik bireyler pervanelerin ışığa hücum etmesi gibi idealize edebilecekleri (kariyer, güzellik, konum, başarı…) kişilere yönelirler. Hayran olabilecekleri kişilere çekilen narsistik bireyler bu hayranlığın etkisiyle o kişileri göklere çıkarırlar. Işıklarına mest oldukları kişilere duydukları hayranlık/ihtiyaç zamanla kendilerini eksik/kusurlu hissetmelerine neden olur. Onlardaki bu hayran…
Cehennemin dibinden kendime ağır usul bir yolculuk… İnsanın “KENDİM” dediği yapı uzun süreli insan ilişkilerinin doğal sonucudur. Biz ilişki kurarak “SANDIĞIMIZ” kişiye dönüşürüz ve bu dönüşüm bazen tırtılın kelebeğe evrilmesi gibiyken, bazen de Kafka’nın Gregor Samsası gibi kendini böcek gibi hissetmeyle de sonuçlanabilir. Yıpratıcı ilişkiler kim olduğumuzu unutturan (narsistik), kendimizden şüphe duymamıza (gaslighting)…