İnsan başına ne geldiğini idrak edemediğinde onunla mücadele de edemiyor. Böyle anlarda kendimizi rüzgarın önünde savrulan bir yaprak gibi hissediyoruz. Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireylerde boğulma, güçsüzleşme ve işgal edilme korkularına kapıldıklarında kendileri ve ilişkileri için yıkıcı eylemlerde (birden soğuyup geri çekilme, ilişkiyi sonlandırma…) bulunabilmektedir. Bu yazı kaçıngan bağlanan veya hayatında kaçıngan bağlanmış biri olan kişilere ilişki rehberi olması amacıyla yazılmıştır.
Yapılan çalışmalarda kaçıngan bağlanan çocuklar; annelerinin ortamdan ayrılıp, bir yabancıyla baş başa kaldıklarında ve bir müddet sonra anneleri döndüğünde ayrılık ve yabancıyla yalnız kalmaktan hiç etkilenmemiş gibi görünmektedirler. LAKİN YAPILAN NABIZ ÖLÇÜMLERİ DIŞARDAN GÖRÜNEN SAKİNLİKLE TABAN TABANA ZITTIR.
Kaçıngan bağlanan çocuklar anne babalarının onları anlayıp, ihtiyaçları olan yakınlığı doğrudan verecekleri konusunda ÜMİDİ KALMAMIŞ olanlardır. O sebeple karşılanmayacağına inandıkları yakınlık ve güven ihtiyacını yok sayarak baş etmeyi öğrenmişlerdir.
“Kurt Kışı Atlatır Ama Yediği Ayazı Unutmaz” derler. Kaçıngan bağlanan kişiler yaşadıkları kışın (gelişimsel travma) etkisinden kurtulamadıkları için hep kış beklentisiyle kendilerini koruma eğilimindedirler.
İnsanın kaçınılmaz ilişki ihtiyacı ve ilişkilerden yara bere içinde kalmanın verdiği korkuyla yakınlaşma ve uzaklaşma ikilemini dibine kadar yaşarlar. Özlemini çektikleri yakınlık onlara aynı zamanda yedikleri ayaz’ı da hatırlatır.
Yakınlığa duydukları özlem işgal edilme, yok olma, kontrolü kaybetme korkularıyla hep yan yanadır. Kontrolü kaybetmemek için uzaklaştıklarında özlemle yanıp kavrulurlar, yakınlaştıklarında ise nefes alacak alanları kalmamış gibi işgal edildiklerini hissederler. Yaşadıkları bu ikilem hem kendilerini hem de partnerlerini çileden çıkarmak için yeterlidir.
Kaçıngan Bağlanan Bireyler Öncelikle;
Yakınlık arttıkça BOĞULUYOR GİBİ hissedip araya mesafe koymanın eski bir savunma mekanizması olduğunu ve sizin o savunmasız çocuk olmadığınızı bilin.
İnsanlar sizden uzaklaşınca değersizlik hisleriyle dolup taştığınızı ve bu hislerden biriyle KONTROLLÜ YAKINLIK kurarak kurtulmaya çalıştığınızı fark edin.
Yakınlığın sizi GÜÇSÜZ, mesafenin ise GÜÇLÜ hissettirdiğini ve bu hislerin bugünün yetişkinine değil geçmişin yaralı çocuğuna ait olduğunu anlayın ve bu güçlü isteklere karşı koymaya çalışın.
Yakınlığa ve Uzaklığa verdiğiniz tepkileri ve böyle zamanlarda ihtiyaç duyduğunuz şeyleri partnerinizle suçlamadan paylaşın ve kriz anlarında yapılacaklar listesi oluşturun.
Bu hislerin ilişkinin başında değil de yakınlığın arttığı zamanlarda birden bastırdığını fark edin ve bu durumu partnerinizle paylaşın. (Bu ani değişim hayatınızdaki kişiler için çok yıkıcıdır.)
Nasıl hissettiğinizi ve yakınlık arttıkça nasıl davranmaya meyilli olduğunuzu açıkça anlatın. Bu anların sonunda zor olsa da mutlaka onarıcı eylemlerde bulunun.
Son olarak bağlanma stillerinin değişime karşı dirençli yapılar olduğunu unutmayın, zorlanıyorsanız bu konuda bir uzmandan destek alın.
Samsun’da veya dünyanın herhangi bir yerinde yaşadığınız ilişki ve bağlanma sorunlarında psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuzda online ya da yüz yüze psikolojik danışmanlık hizmeti almak için samsun psikolog Hasan Duran’a ulaşabilirsiniz.
Klinik Psikolog
Özne Psikoloji Danışmanlık Merkezi