İnsan içinde bulunduğu zor durumun nedenini kavrayamadığında, ANLAM VEREMEDİĞİNDE kaygılanmaya yatkın bir varlıktır.
Başıma ne geldi? sorusu cevapsız kaldığında başa her ne geldiyse şiddeti artmaya başlar. Çünkü ANLAM acının sınırlarını daraltan bir işlev görürken ANLAMSIZLIK acıyı uçsuz bucaksızmış gibi algılamamıza neden olur.
Bununla birlikte anlam arayışı bazen çığırından çıkar. Kişi anlam ihtiyacını karşılayan cevabı bulamadığında ya da cevaptan tatmin olmadığında anlam arayışı bir ANLAM TÜKETİM ÇILGINLIĞINA döner.
Videoların, kitapların, paylaşımların biri gider diğeri gelir. Geleneksel tıptan, enerji çalışmalarına oradan çakralara bitmez bir yolculuk başlar. Birgün bir video anlamlı gelirken, başka zaman kitaptaki bir paragraf tam sizi anlatıyormuş gibi hissedersiniz taa ki bir uzmanın farklı bir paylaşımına denk gelene kadar. Zor bulunan anlam birden buhar olur.
Kişinin bulduğu anlamın ömrü kısaldıkça arayışın ve umutsuzluğun şiddeti artar. Her şeyde olduğu gibi kişisel gelişimde de fazla yarar değil zarar getirir, zehirlenirsiniz.
Ne Yapmalı?
İçinde ben niye böyleyim sorusuna cevap aradığınız eylemlerden bir müddet uzak kalın.
Sizi bu eylemlere sevk eden şeyleri (iş, ilişki, evlilik, çocuk…) izleyin.
Bu şeylerin sizde tetiklediği duygu ve düşünceleri fark edin ve bunların sizi yapmaya zorladığı eylemleri not alın.
Son olarak yoğun duyguların etkisiyle zihninizin yapmaya alıştığı şeyleri yapmamaya çalışın ve sakinleştiğinizde durumu değerlendirip zor olsa da duruma uygun eylemleri yapın (duruma uygun eylem bazen eylemsizliktir)
Hasan DURAN
Klinik Psikolog (Samsun Psikolog)