Amerika’da evlilikler üzerine yapılan bir araştırmada elde edilen sonuçlar şöyle; İlk evliliklerin %42‘si, İkinci evliliklerin %60‘ı, Üçüncü evliliklerin ise %73‘ü boşanmayla son buluyor.
Görünen o ki boşanmak insanları tekrar evlenmekten alıkoymuyor. Yani insanın insana olan ihtiyacı ilişkiler acı verse de daha ağır basıyor. Daha da önemlisi biz ilişki kurma şekillerimizi farkedip, değiştirmedikçe hayatımızda değişen tek şey insanlar oluyor. İşin kötü tarafı ise ilişki kurma şekillerimizin (bağlanma stilleri, şemalar) kaygının yüksek olduğu zor zamanlarda kendini daha fazla gösteren bilinçdışı yapılar olmasıdır.
Zor zamanlar insanların Güvende olduğunu bilmek istediği anlardır ve her bağlanma stili kendine göre kalıplaşmış davranışları tekrar ederek güvende olup olmadığı anlamaya çalışır.
Kaygılı Bağlanma stiline sahip biriyseniz; sevildiğinizi duymak ve ilerde de sevilmeye devam edileceğiniz konusunda ikna edilmek istersiniz. İkna olmadığınız zaman hayat sizin için çekilmez olur ve zihniniz hep geçmişte, çoğu zamanda sevilmediğinize, terk edileceğinize inandığınız, yalnız hissettiğiniz anılarda gezinir. Sevildiğinize ve terk edilmeyeceğinize inanmadığınız müddetçe rahatlayamaz ve partnerinizin peşini bırakmazsınız.
Kaçıngan Bağlanan biri iseniz, sizin için en önemli şey kişisel alanınız ve özgürlüğünüz. Haklı olmak ve kontrolü elinde tutmak önemlidir. Aşırı yakınlık sizi rahatsız ediyor ve suçlandığınızı hissettiğinizde kişisel alanınızda kalma ihtiyacınız artıyor. Zor zamanlarda daha fazla kişisel alana ihtiyaç duyuyorsunuz. Karşınızda sakin, onaylayıcı ve o an haklı olduğunuzu bilmeye olan ihtiyacınızı anlayan biri olunca koyduğunuz mesafeyi kaldırabiliyorsunuz.
Eğer KAYGILI bağlanan bir eşiniz ya da sevgiliniz varsa onun en önemli ihtiyacının yalnız olmadığını, terk edilmeyeceğini, sevildiğini bilmek olduğunu unutmayın. Eee ben zaten bunların hepsini söylüyorum diyorsanız gözden kaçırdığınız bir nokta var. Kaygılı bağlanan bireyler HAL dili ile konuşan insanlardır. Onu ne kadar çok sevdiğinizi duymak hoşuna gider elbette ama ona nazikçe dokunup, naif bir ses tonuyla ben burdayım demeniz, sarılmanız ve sakinleşene kadar yanında olmanız rahatlatır ancak.
Eğer KAÇINGAN bağlanan bir eşiniz ya da sevgiliniz varsa artık onun özgürlüğüne ve kendisine ait kişisel bir alana ihtiyacının çok önemli olduğunu biliyorsunuz. Kendi alanına çekildiğinde üzerine gitmek onda sanki işgale uğramış, sınırları yok sayılmış hissi yaratır. Onun kendini geri çekip, yokmuşsunuz gibi davranması çok sinir bozucu farkındayım ama siz üzerine gittikçe emin olun daha fazla sinir bozucu olabilir. Kaçıngan bağlanan insanlar KAL diliyle konuştukları için o anda çok fiziksel temasa girmeyin, haklı olduğunu duymak ve onaylanmak sakinleşmesi için yardımcı olacaktır.
Eğer yaptıklarınız işe yaramıyor ya da ne yapacağınızı bilmez bir hale geldiyseniz aşağıdaki kitaplar tam size göre;
SEVGİ İLE BAĞLANMA (Stan TATKİN)
BAĞLANMA (Amir LEVİNE)
Kitapları okuduğunuz halde duygularınızı düzene sokamıyorsanız, içinden geçmekte olduğumuz süreçte yüz yüze terapi alma şansınız olmasa da samsun online terapi hizmetinden yararlanmanızı öneririm.
Sağlıcakla kalın…
Hasan DURAN
Klinik Psikolog (Samsun Psikolog)