Oyun terapisi alanının önemli isimlerinden Garry Landreth, Oyun; çocuğun dili, oyuncaklar ise onların kelimeleridir. diyerek oyunun önemine güzel bir vurgu yapar. Oyun bu işlevini özellikle SERBEST oyun (senaryoyu yazanın da rolleri dağıtanın da çocuğun olduğu oyun) zamanlarında göstermektedir.
Amacı çocuğa sadece bir şeyler öğretmek olan, yetişkinler tarafından YÖNLENDİRİLMİŞ oyunlar, oyun saatinin çoğunluğunu alıyorsa çocuğun eline kendi yazdığınız bir metni verip okutmaya zorlamak gibidir.
Oyunun bir diğer işlevi de çocuğun yaşadığı problemlere kendi kendine bir çözüm bulma arayışı olmasıdır. Yönlendirilmiş oyunların miktarı arttıkça çocuğun problemlere kendi başına çözüm üretebilme kabiliyeti de azalacak, ebeveyne bağımlılık artacaktır. Çocukları eğitmek, onlara yeni şeyler öğretmek için oyunu kullanmak öğrenme sürecini destekleyen ve kalıcılığını arttıran bir yöntemdir. Ama oyunun ana fikri çocuğa hep bir şeyler öğretmeye kaydığında, çocuğun değil de yetişkinin ihtiyacı karşılanmış olacaktır.
Çocukların en iyi bildikleri şeyin oyun olduğu düşünülürse çoğunlukla yönetimi onlara bırakmak en doğrusu olsa gerek. Zaten kültürümüz de bize İŞİ EHLİNE VERMEMİZİ söyler. Yazıya yine Gary Landreth’in sözüyle son verelim; “Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar.”
Sağlıcakla kalın.
Hasan DURAN
Klinik Psikolog (Samsun Çocuk Psikoloğu)