İnsanın duygulardan sorumlu beyin bölgesi olan limbik sistem çocuk anne karnında 8. aydayken tamamen gelişmiş durumdadır. Doğuma daha bir ay kala bebekler olayların duygusal tonunu tam anlamıyla anlayabilirler. Allah tabiri caizse; seni dünya diye bir yere göndereceğim oradan gelen sesleri dikkatlice dinle seni rahminde taşıyan annenin duygularını fark et ve ona göre hazırlan der gibidir.
Bununla birlikte beynimizin konuşma, plan yapma, olayların sonucunu tahmin edebilme ve öğrenme gibi mantıki yeteneklerini barındıran bölgesi olan korteks gelişmeye 18. ayda başlayıp 20’li yaşların ortalarına kadar gelişimini sürdürür.
İnsan duygular konusunda doğuştan bu kadar yetenekli olup da zamanla bu yeteneği neden körelir ya da bu kadar hayati bir yetenek nasıl korkulacak bir şeymiş gibi algılanıp bastırılır? John Bradshaw, duyguların bastırılmasının öğrenildiği işlevsiz ailelerin üç özelliğinden bahseder;
1) Bu ailelerde çocukların ihtiyaçlarına yanıt verilmez, davranışları çocuklara geri yansıtılmaz ya da tamamen yoklarmış gibi davranılır.
2) Duyguları isimlendirmek ve ifade edilmesinin önünü açmak duygunun yoğunluğunu azaltan bir eylemdir. Çocuğun bu ihtiyacı yerine getirilmediğinde duygularının altında ezilen çocuk zamanla onları yok saymayı öğrenir.
3) Son olarak duygularını ifade ettikleri için utandırılan veya cezalandırılan çocuklar duyguların tehlikeli, başkalarını rahatsız eden, bastırılması gereken şeyler olduğuna inanabilirler.
Çocuklarımızın duygularına tercüman olduğunuz, kişisel sorunlarınızın faturasını çocuklarınıza kesmediğiniz günleriniz olsun.
Sağlıcakla kalın.
Hasan DURAN
Klinik Psikolog (Samsun Psikolog)
1 Comment